EnYukarı

İnsanın yaratılma hikmeti nedir? İnsan niçin yaratıldı?

Hayal edelimki akşam evinde derin bir uykuya dalan bir kişi; uyandığında, kendini bir uçakta bir yere doğru götürüldüğünü farketmiştir.

BU DURUMDA DÜŞÜNEN BİR İNSAN SORAR:

  1. Ben neredeyim?
  2. —Beni buraya kim getirdi?
  3. —Beni buraya niçin getirdi?
  4. —Nereye götürüyor?
  5. —Niçin götürüyor?

İşte aynı bunun gibi şu dünyaya gönderilmiş insan birden kendinin bu dünyada misafir olduğu anlayıp bir gün gideceğini kavrayınca eğer aklını henüz kaybetmemişse bu sualleri kendi kendine sormaya başlar. Eğer bu soruların cevaplarını bulursa çok iyi ama eğer bulamazsa o zaman o insanda ruhani bunalımlar başlar. 

—Bu dört sorunun doğru cevabını veren tek bir otorite vardır: Bu da peygamberlik sistemidir. Çünkü bu sistem, bu soruların cevablarını insanı yaratan ve bu dünyaya gönderen yaratıcının kendisinden alıp bize ulaştırmaktadır. Bu da bu sorularının tek doğru merciinin peygamberlik silsilesi olduğunu ispat eder. Ancak peygamberlere uyarak insanlık içine düştüğü bu burhandan kurtarabilirler.

Evet insan bir yolcudur. Çocukluktan gençliğe, gençlikten ihtiyarlığa, ihtiyarlıktan kabre, kabirden haşre(yeniden dirilmeye), haşirden ebede kadar yolculuğu devam eder. Fakat malesef çoğu insan ebede namzed ve aday olduğu halde bundan gaflet eder ve sadece dünya için çalışır.

Acaba sırf dünya için mi yaratılmışsın ki, bütün vaktini ona sarf ediyorsun?

Evet insan sadece bu dünya için yaratılmamıştır. Ebede namzeddir ve ebede gidecektir. O yüzden ahiret için de çalışmamız gerekir. 

Âhirette seni kurtaracak bir eserin olmadığı takdirde, fâni dünyada bıraktığın eserlere de kıymet verme!

İnsanın Kıymeti

Gerçekten (biz) insanı, en güzel bir biçimde yarattık!  (Tin suresi 4. ayet)

İnsan, Cenab-ı Hakkın bütün isimlerini üzerinde tecelli ettirebilecek bir kabiliyette yaratılmıştır. Mesela Rezzak ismi acıkmayı ve rızka muhtaç olmayı gerektirir. Şafi ismi hastalıkları gerektirir. Kahhar ismi günahları gerektirir. Ama mesela melekler günah işlemediklerinden ve yiyip içmediklerinden bu isimleri üzerinde gösteremezler. İşte insanın kıymeti burada meydana çıkıyor. Allah'ın tüm isimleri insan üzerinde görünebilir. Yeterki Cenab-ı Hakk'a imanıyla abd ve kul olsun!

Madeni olarak fazla değeri olmayan bir tepsiye antikacılar çarşısında neden çok yüksek fiyat verilir? Tabi ki sanatkarının o eserdeki sanatından dolayı. İmanlı insanda Allah'a bağlı olduğu için sanatkarının nakışlarını okutturur ve Allah’ın antika bir sanat eseri olur. O’nun isim ve sıfatlarını iman ile gösterir. Küfür ise insanı insalıktan çıkarır. Kafirler ve inkarcılar insanın üzerinde görünen ve tecelli eden o isimleri manasız gördüğünden kıymetini düşürür. Kendisini aşağların en aşağısına kadar düşürür.  İnsan ancak iman, şükür, fikir ve sâlih amellerle en yüksek mertebelere çıkabilir.

(Ben) cinleri ve insanları, ancak bana ibâdet etsinler diye yarattım! (Zâriyât suresi 56. ayet)

 “Şu kâinattaki yüksek maksad, tezahür-ü Rububiyete karşı, ubudiyet-i külliye-i insaniyedir.”

Muaz b. Cebel (r.a.) anlatıyor: Peygamberimiz bana:

-  Ey Muaz, Allah'ın kulları üzerindeki hakkı nedir, bilir misin? diye sordu. Ben,

Allah ve Resulü daha iyi bilir, dedim, Peygamberimiz:

O'na ibadet etmeleri ve kendisine hiçbir şeyi ortak koşmamalarıdır, buyurdu. Sonra,

- Ey Muaz, kulların Allah üzerindeki hakkı nedir? buyurdu. Ben,  Allah ve Resulü daha iyi bilir, deyince Peygamberimiz,

"O'na ibadet edip, hiçbir şeyi ortak koşmadıkları takdirde, onlara azap etmemesidir." buyurdu.

Bu konudaki slaytı üst seçeneklerdeki "İslamiyet" seçeneğinden "Kısa Sunular" seçeneğine tıklayarak ulaşabileceğiniz gibi buraya tıklayarak da ulaşabilirsiniz.  


Fiemanillah...


Görüntülenme

Bu makale 2299 defa görüntülenmiştir.

Yayın Tarihi

05 Şubat 2017 Pazar

Pdf olarak görüntüle

Yazıcı çıktısı

Rastgele makale