EnYukarı

İnsanın ruhuna konulan üç kuvve: Kuvve-i Şehviye, Gazabiye, Akliye

Bununla ilgili slaytı indirmek için tıklayınız.

Kuvve, selahiyet, iktidar, güç, fikir, niyet, hasse, duygu ve meleke gibi manalara gelir.

EyupMert.Com
 

Kuvve-i Şeheviye

Kuvve-i şeheviye, menfaatları celb ve cezbeden kuvvedir. Yemek, içmek, uyumak ve konuşmak gibi şeyler kuvve-i şeheviyedendir.

İffet, kanaat, nezahat ve seha kuvve-i şeheviyenin önemli kısımlarındandır. İffet, nefsini haram olan şeylerden muhafaza etmek, kanaat, elindeki nimetlere rıza gösterip haris olmamak, nezahat, çirkin ve rezil olan şeylerden kendini muhafaza etmek, seha ise, insanın kendi istek ve arzusuyla muhtaç olanlara yardımda bulunmasıdır. Seha, ahlâk-ı hasenenin en mühimlerindendir.

Diğer kuvveler gibi, kuvve-i şeheviyenin de üç mertebesi vardır

Kuvve-i şeheviyenin tefrit mertebesi humuddur ki; ne helâle ve ne de harama şehveti, iştihası yoktur. İfrat mertebesi fücurdur ki; namusları ve ırzları payimal etmek iştihasında olur. Vasat mertebesi ise iffettir ki; helâline şehveti var, harama yoktur.”

Ve keza kuvve-i şeheviyesi haddi aşarsa heva-i nefse tâbi olur, kalbinden şefkat-i cinsiye zâil olur, kendisi berbad olacağı gibi başkalarını da berbad edecektir.”

İnsanın hayatı, her zaman ifrat ve tefritten uzak ve daima istikamet üzere olmalıdır. Her meselede olduğu gibi. yemesi, uyuması ve konuşması hep ölçülü, israftan uzak ve sünnete uygun olmalıdır. Nitekim “Yiyin, için; fakat israf etmeyin.”ayeti bunu emretmektedir.

 

EyupMert.Com
 

Kuvve-i gadabiyye

Kuvve-i gadabiyye, gerek nefisden ve gerekse hariçten gelen tehlikelere karşı insanın kendini muhafaza etmesi için Allah’ın bahşettiği bir müdafaa ve dafia kuvvesidir.

Bu hasse ve meziyet akıl ve hikmete uygun olarak ihtiyatlı bir şekilde istimal edilmeli, ifrat ve tefritten kaçınılmalıdır. Kuvve-i gadabiyenin de ifrat, tefrit ve vasat mertebeleri vardır.

Evet, kuvve-i gazabiyenin tefrit mertebesi cebanettir ki, korkulmayan şeylerden bile korkar. İfrat mertebesi tehevvürdür ki, ne maddî ve ne manevî hiç bir şeyden korkmaz. Bütün istibdadlar, tahakkümler, zulümler bu mertebenin mahsulüdür. Vasat mertebesi ise şecâattır ki; hukuk-u diniye ve dünyeviyesi için canını feda eder, meşru' olmayan şeylere karışmaz.”

Ve keza kuvve-i gazabiyesi hadd-i vasatı tecavüz ederse, hayat-ı içtimaiyenin hem yüzünü, hem astarını yırtar, altüst eder.”

Eğer bir insan, öfkesinde ifrata giderse, o öfke, onun ruhunu yakar ve aklını perişan eder. Çünkü öfke akl-ı selimin ve mantığın düşmanıdır.


EyupMert.Com
Kuvve-i Akliye

Akıl, düşünme ve tefekkür hassası olan bir kuvve-i kudsiyyedir ve mahiyetinin anlaşılması mümkün olmayan ilahî bir sırdır. Akıl, hayrı ve şerri birbirinden ayıran, insanı doğru yola sevk eden ilahî bir nurdur. Eserden müessire intikale vesile olan bir idrak aletidir. Zira akıl, insanı göz ile görünen eserden, görünmeyen ve müessir-i hakiki olan Cenab-ı Hakka götürür.

Allah’ın insanlara ihsan ettiği nimetlerin en büyüğü ve en hayırlısı akıldır. Akıl öyle bir nimettir ki, din de, dünya da onunla anlaşılır ve onunla kazanılır. Bütün eşyanın mahiyet ve hakikati onunla idrak olunur ve inkişaf eder.

İlimsiz akıl her zaman sırat-ı müstakimde yürüyemez, ufku her şeyi kuşatamaz. Çoğu zaman hayırdan ziyade şerre alet olur. Çünkü akıl mahlûktur ve sınırlıdır. İlim ise Allah’ın sıfatıdır ve sonsuzdur. Bundan dolayıdır ki, insanları irşat için, kitaplar; peygamberler ve mürşitler gönderilmiştir. Kuvve-i akliyenin de üç mertebesi vardır.

... kuvve-i akliyenin tefrit mertebesi gabavettir ki, hiç bir şeyden haberi olmaz. İfrat mertebesi cerbezedir ki; hakkı bâtıl, bâtılı hak suretinde gösterecek kadar aldatıcı bir zekâya mâlik olur. Vasat mertebesi ise hikmettir ki; hakkı hak bilir imtisal eder, bâtılı bâtıl bilir içtinab eder.”

Evet fâsık olan kimsenin kuvve-i akliye ve fikriyesi itidali kaybedip safsatalara düşerse, itikadata ait rabıtaları kesmekle, hayat-ı ebediyesini yırtar atar.”

İlim ve medeniyet sahasındaki terakkiler, akılla gerçekleşririldiği gibi, manevîyat sahasındaki terakki de yine akıl sayesinde meydana gelmiştir.


Fiemanillah...


Görüntülenme

Bu makale 6839 defa görüntülenmiştir.

Yayın Tarihi

29 Ocak 2017 Pazar

Pdf olarak görüntüle

Yazıcı çıktısı

Rastgele makale