Bir hadîs-i kudside Rabbimiz şöyle buyuruyor:
«إِنِّي وَضَعْتُ الرَّاحَةَ فِي الْجَنَّةِ وَالنَّاسُ يَطْلُبُونَهَا فِي الدُّنْيَا فَكَيْفَ يَجِدُونَهَا؟! إِنِّي وَضَعْتُ الْغِنٰى فِي الْقَنَاعَةِ وَالنَّاسُ يَطْلُبُونَهَا فِي كَثْرَةِ الْمَالِ فَكَيْفَ يَجِدُونَهَا؟! إِنِّي وَضَعْتُ الْعِلْمَ فِي الْجُوعِ وَالنَّاسُ يَطْلُبُونَهَا فِي التَّشَبُّعِ فَكَيْفَ يَجِدُونَهَا؟!»
“Ben rahatlığı cennete koydum, insanlar onu dünyada arıyorlar, nasıl bulacaklar?! Ben zenginliği kanaate koydum, insanlar onu çok malda arıyorlar, onu nasıl bulacaklar?! Ben ilmi açlığa koydum, insanlar onu toklukta arıyorlar, nasıl bulacaklar?!”